uzun bir aradan sonra eski sevgiliyle karşılaşmak

Avis Site De Rencontre Je Contacte. astroloji bu tip olaylar icin merkür'ün geri gitmesi* diyor. bilemem artik dogru mu? ben okudugumu yazdim. bir hocamın hayat hikayesidir. üniversite okurken birlikte olduğu kız arkadaşından, amerikaya gitmek için ayırlır. yıllar sonra amerikadan döner10 yıl kadar. kendisini arar ve hal hatır sorar. sonra görüşürler, anlaşırlar ve evlenirler. siz deyin 5 ben diyim 10 çocuk sahibi olurlar. mutlu mesut çok ilginç tabi.. hikayeyi bir de şuradan okuyun büyük yürekli insanların yapacağı olarak ya da farklı sorunlardan dolayı aranızda kötü bir şey geçmediyse şayet, o gelen ilk mesaj inanılmaz bir heyecan yaratır. ilk başta inanamazsınız noluyo lan diye, kafam da ayık diye yanında garip bi korku kaplar içinizi, acaba bir şey mi oldu diye tırsarak ya da yaptığınız onca şeyin suçluluk psikolojisi ile yazmaya korkarsınız. çünkü suçlu taraf sizseniz eğer ona cevap yazmak çok zordur aradan 1 yıl 1 ay gibi zaman kötü bir yanı var. bazı şeyler değişmiş ve bunun farkına bile varamamışsınızdır. bir zamanlar beraber uyuduğun insana karşı hissettiğin şeyin adı değişmiştir. en kötüsü bu işte, bunu kendine itiraf etmek. eskideki duygusal sevginin yerini artık insanı bir sevgi almıştır. ama her şeye rağmen hala en çok sevilen ve değer verilen insandır. kısmen aşk meşk içte kalmamış olabilir ama bu yerini alan duygu çok daha temiz, güzel ve dürüst bir şey. hani derler ya saygılı olacaksın ilişkide diye, işte ben onun ne olduğunu tam olarak yeni anladım. öyle kibar olmak saygılı olmak değilmiş, çok daha farklı, içten gelen enteresan bir duygu. tamam hayatım tamam cicim..vs değil. hayatına ve düşüncelerine saygı göstermek ve anlayışlı olmak çok daha ötede bir saygının aşktan daha önemli olduğunu da farketmiş bulunuyorum. sevin ama daha çok saygı göstererek unutulmadığı gibi vedaların her türlüsü kötü, ilk veda olmasa bile...________edit bu entry'i okuyup bana geri dönüş yapan elleri küçük yüreği büsbüyük insana ne kadar teşekkür etsem az gelir. çok iyisin be. bu arada altta yazan ar damarı çatlayıp karı darmarı olan, eski sevgilisinin arkasından abuk zabuk konuşan herkesin çorabına ekim 2016 editi olmadi, denemeye çalıştık. bekar qizlar eklesin. gerek yoktur böyle şeylere. eski sevgili eskide kalmıştır, oldu olacak düğününe de çağırsın, borç para filan da istesin. çıkmış gitmiş hayatımdan şeytan görsün yüzünü. zarar eden esnaf, eski defterleri açarmış. selocanı dinleyiphdp ye oy versin diye aramıştır yıllar sonra işi düştüğü için arayan eski sevgili'ye nazaran daha makbuldur. hatır sormak değil bariz yürüme yöntemidir. ben müsaitim sende müsaitsen takılalım durumudur. yoksa sevgilisi olduğu halde eski sevgiliyi arayıp nasılsın diyen pek yoktur kanımca. dün yapmak istediğimdir. ama hal hatır sormak için değil, doğum gününü kutlamak ayrılalı 7 yıl oluyor. ben ayrıldıktan sonra 4 yıl, değil başka biriyle sevgili olmak, flört dahi etmedim. sevmiştik birbirimizi. geçirdiğimiz 14 ayı, dolu dolu, hissederek, çok güzel yaşamıştık. yürütemedik, bitirdik. sonra yine bir araya geldik. yine olmadı. 3 yıl sonra tekrar denedik. baktık biz artık o insanlar değiliz. hayallerimiz, isteklerimiz bambaşka. ama müthiş bir saygı. bu kez sakince, usulca ayırdık yolları ve bir daha hiç çok önemli. onu hala "insan" olarak o kadar seviyor ve saygı duyuyorum ki. kalbinin temizliğini, insaniyetini gayet iyi çok mutludur. hak ettiği tüm güzellikler onu bulur. işin özü aramadım, arayamazdım. bazı şeyleri hafızalarda olduğu gibi bırakmak, üzerine bir şeyler eklememek en güzeli. annemle pek severlerdi birbirlerini, annem kutlamış işte, yeter dilerim yeni yaşı, tüm ömrü çok güzel olsun. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Her güzel şey gibi yaşadığımız ilişkilerin de bir son kullanma tarihi var. Dost kalarak çok güzel anılarla birbirine veda edebilen çiftler olsa da ilişkilerin birçoğunda, ayrılık sonrasında taraflar birbirini bir daha görmemeyi tercih ediyor. Özellikle içinde bulunduğumuz toplumda ve kültürde ayrılık sonrasında arkadaş kalıp birbirinin özel hayatına saygı duyarak ilişkiyi başka bir boyutta yürütmeye çalışmak çok sık rastlanan bir durum değil. Ancak özellikle uzun süreli birlikteliklerden sonra yaşanan ayrılıklarda tekrar karşılaşmamak neredeyse imkansız gibi. Çiftler ayrılsa da sosyal çevreleri iç içe geçtiği için dışarı çıkıldığında gidilen mekanlarda ya da arkadaş buluşmalarında eski sevgiliyle karşılaşılması da çok olası. İlişkisi kötü şekilde sonlananların en büyük kabusu ise eski sevgiliyle tekrar karşılaşmak… Böyle anlarda sakin kalabilmek ve soğukkanlılığımızı koruyabilmek hiç de kolay değil. Geçmişte uzun bir süre en yakınınız olan, en çok zaman geçirdiğiniz ama sonrasında yaşanan kötü bir deneyim nedeniyle yollarınızı ayırma kararı aldığınız biriyle karşılaşmak gergin dakikalar yaşamanıza neden olabilir. “Selam vermeli miyim?”, “Ne kadar yakın davranmalıyım?”, “Görmezden mi gelsem?”, “Nasıl gideceğim?” gibi sorular kafanızda dönüp dururken istemediğiniz şeyler yaşayabilirsiniz. Böyle anlarda sakin kalabilmek ve soğukkanlılığımızı koruyabilmek hiç de kolay değil. Bir de bunun üzerine aksiyon almanız ve yüzlerce seçenek içinden o an için en uygun ve mantıklı olanını seçerek karar vermeniz gerektiğinde stres seviyeniz ister istemez yükselebilir. Eski sevgilinizle istenmeyen, tatsız bir karşılaşma yaşadığınızda paniklemeden sakin ve soğukkanlı kalmanıza yardımcı olabilecek yöntemleri sizler için derledik. 1. –mış gibi yapın Eski sevgilinizle aynı ortamda olduğunuzu fark ettiğiniz anda, bazı şeylerin kontrolden çıktığını hissedebilirsiniz. O an orada olabilecek her şeyi kontrol edebilmeniz imkansız. Ancak anlık bir stratejik durum planlamasıyla öz güveninizi yüksek gösterebilir ve yaşadığınız gerginliği en azından çevrenize yansıtmadan üstesinden gelebilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, o anda yaşananların nasıl olmasını istiyorsanız, her şey o doğrultuda ilerliyormuş gibi düşünmek. Çevrenizdeki insanların ne söyleyeceklerini, nasıl davranacaklarını kontrol edemeseniz de kendinizin ne tepki vereceğini önceden planlayarak yaşanabilecek durumları kolaylıkla kontrol edebilirsiniz. 2. Stres seviyeniz arttığında derin nefesler alıp verin Özellikle yeni ayrıldıysanız, ilk kez karşılaşıyorsanız ya da eski sevgilinizin yanında yeni biri olduğunu görürseniz, stres seviyeniz beklemediğiniz şekilde artabilir ve kontrol edemeyeceğiniz seviyelere ulaşarak sinir krizi geçirmenize sebebiyet verebilir. Böyle durumlarda içinizden 10’dan geriye doğru sayarak derin nefesler alıp vermek sizi rahatlatacak en basit ve etkili yöntemdir. 3. İletişiminizde yüzeysel ve pozitif olun Yeni ayrıldıysanız, ilk kez karşılaşıyorsanız ya da eski sevgilinizin yanında yeni biri olduğunu görürseniz, stres seviyeniz beklemediğiniz şekilde artabilir. Eski sevgilinizle karşılaştınız ve “merhaba” deme kararı aldınız ya da siz ne yapmanız gerektiğine karar verene kadar o yanınıza gelip sizinle iletişim kurmaya çalıştı. Böyle bir durumda, içinde bulunduğunuz karmaşık duygular ve stres seviyenizin yüksek olması nedeniyle kolaylıkla sinirlenebilir ve içinizde kalan her şeyi o an konuşmak isteyebilirsiniz. Ancak geriye dönmek ve eski konuları açmak size daha fazla gerginlikten başka hiçbir şey getirmeyecektir. Zaten karmakarışık olan duygularınızı daha da yoğun hale getirmek istemiyorsanız sizi duygusal olarak etkileyebileceğini düşündüğünüz konulardan uzak durmalı ve konuşmalarınızı mümkün olabildiğince yüzeysel tutmalısınız. Pozitif şeylerden bahsedebilir, iletişiminizi normal arkadaşlarınızla konuştuğunuz günlük konularla sınırlı tutabilirsiniz. 4. Size destek olabilecek arkadaşlarınızı yanınızda bulundurun Eğer eski sevgilinizle önceden planlanmış bir davette ya da arkadaş buluşmanızda bir araya gelmek durumundaysanız size olası bir kriz durumunda yardımcı olabileceğini düşündüğünüz bir ya da birkaç arkadaşınızı da beraberinizde götürebilirsiniz. Bu kişi mümkünse sizi en iyi tanıyan, sizi sakinleştirebilen, öz güveninizi artırabilen ve sizi motive edebilen biri olsun. 5. Alkol tüketiminize dikkat edin Stresinizi ve gerginliğinizi bastırmak ya da cesaretinizi toplayabilmek için alkollü içeceklere sığınma eğiliminde olabilirsiniz. Stres altında olduğunuz durumlarda bir kadeh şarap sinirlerinizi yatıştırmada size yardımcı olacaktır. Ancak üst üste ağır alkollü içecekler tüketmek stresinizi yatıştırmaktan çok, daha da gerginleşmenize ve pişman olacağınız şeyler yapmanıza sebebiyet verebilir. Bu nedenle ne kadar stres altında olursanız olun gerginliğinizi alkolle bastırmaya çalışmayın. 6. Kaçış stratejinizi belirleyin Son olarak, eski sevgilinizin bulunduğu ortamda daha fazla durmak istemediğinizde ve gitmeye karar verdiğinizde bunu nasıl yapacağınıza dair bir planlamanız olsun. Tıpkı ilk adımda soğukkanlı ve sakin görünmek için “–miş gibi yapma” tekniğini uyguladığınız gibi, ortamdan ayrılmak istediğinizde de karşı tarafa istemediğiniz mesajları vermemek için gayet sakin ve normal bir şekilde bulunduğunuz ortamdan ayrılmanız gerekiyor. Konuşmayı nasıl sonlandıracağınızı, “hoşçakal” derken sınırlarınızın ne olacağını, sonrasında sizinle iletişime geçmeye çalışırsa ne tepki vereceğinizi önceden planlamak ne istediğini bilen, kendine güveni tam, kararlı ve tutarlı bir imaj çizecektir. Eski sevgilinizle karşılaşmak birbirinden farklı birçok duygunun bir anda sizi kuşatmasına ve gerginlik yaşamanıza sebebiyet verse de hayatınızda yaşadığınız en kötü deneyim olamayacak kadar basit ve baş etmesi kolay bir durum. Sadece oyunu kuralına göre oynamanız, soğukkanlılığınızı korumanız, öz güveninizi yüksek tutmanız ve giderken çizginizi bozmamanız yeterli! İlginizi çekebilir İlk buluşmada gergin anlar yaşamanıza sebep olan 21 tuhaf düşünce insanda gözüne fener tutulan tavşan etkisi yaratan olay. hele bir de uzun süreli ve birlikte büyüdüğünüz zamanlara denk gelen bir birliktelik yaşandıysa, zamanında sizi en iyi bilen oydu ve muhtemelen hala oysa, arada metreler varken bile yaşanan ani bir göz göze gelme anı insana çırılçıplak hissettirir kendini. savunmasız... bakışlarından anlarsınız çünkü siz artık ona o ayrıcalığı tanımak istemiyor olsanız da ta en içlerinizi görebiliyordur hala. o sırada denk geldiği ufacık bir hareketinizin, yüz ifadenizin onda hala bir tercümesi vardır. okunmanın verdiği telaşla çeviriverirsiniz kafanızı. aşk, o derin sevgi şimdiki zamanda yoktur ama geçmiş zamana ait köşelerinizde asılı kalmıştır havada bir yere. belki gittikçe hafifleyecek ama asla sönmeyecek bir balon gibi. ve sonra bir zamanlar nefeslerinizin karışabildiği mesafeden içinize işleyen gözleriyle, hayatta size hala en tanıdık, en yakın gibi gelen, elinizi uzatsanız hala oradaymış hissini verebilen yüzün sahibi bir yabancı olarak karışıverir kalabalığa. kısa bir süre önce şahsen başa gelen başta bir mal etse de denize girmek misali önce soğuk geliyor sonra girdikçe alışıyorsun..sonra bir bakmışsın hala insan gibi konuşabiliyorsun. bkz kırk yılda bir olan durumlar hamama girdiğinizde buharın birden yüzünüze çarpması gibi olur önce, yaşadığınız acılar çarpar yüzünüze, ter dökersiniz. selam verirsiniz, "bu adam mıydı uğruna onca acıyı çektiğim?" içinizden bir şey demek gelmez, içinizden gözlerine bakmak gelmez, "naber nasılsın, hee iyi ben de iyiyim, görüşürüz o zaman" bu. daha öteye gitmez ki gitmesine de gerek yoktur esasen. her şey olması gerektiği gibi olur. ama etkisi kısa sürer bu karşılaşmanın. böyle sırtınızdan soğuk ter boşalması gibi, bir an gözleriniz kararır, elleriniz karıncalanır.. sonra normal hayat... "o kadar da değilmiş be" gerçekten hala umrunuzda olan biriyse karşılaşma şokla karışık aptal bir bakışma sonrası mimiklerin yerini bulamamasıyla sonuçlanırken umrunuzda olmayan arkadaşın gözlerine bakmaya tenezzül bile etmezsiniz, aynı ortamda soluduğunuz havadan rahatsız olursunuz öyle bed. tabii küçük bir kalp çarpıntısı o da geçirtir geçirtmez değil eli mahkum bir yaşanmışlık var. boş bakışlarım içinden geçip gittiğinde yüzündeki kaybetmişliğin tadı doruklara çıkmıştı.. hiçbir şey hiçbir şey olmaktan daha fazla koymaz adama... tanım gereksiz olandır, kaçınılmazsa gereken yapılmalıdır bkz eylemsizlik arkaya fon müzik de konulursa tadından yenmez yaşanmışlıklara göre değişmekle birlikte bana hep güzel gelmiş olan durumdur bir kez eski sevgilimi yeni sevgilisiyle görmüştüm ben yalnızdım kıskanmıştım filan ama o bile güzeldi be sözlük on ay sonra bir tatil beldesinde karşılaşıp beraber tatil yapanları var bir de bunların. o tatil en leziz tatil olabiliyor pek tabii. tuhaftır.. eski bir arkadaş gibi davranmaya çalışırsın ama eski arkadaşı değilsinizdir, eski sevgili gibi davransan adı üstünde "eski sevgili".. kısaca iki arada bir derede kalma durumudur ben bu hatunu neden bıraktım hissi. boğazı düğümlenir. kalbi hızlı hızlı çarpar. gözleri dolar. nefes alamaz. düşününce bile bunları yaşıyorsam karşılaştığımda ölürüm herhalde. uzak durun şeytanlar. garip bir duygu, organizenin en uzun kırmızı ışığında yanyana gelirsiniz ve gayri ihtiyari kafanızı çevirdiğinizde sol tarafta onu görürsünüz. şu garip diyalog geçer; erkek- sana yol verdim. kadın- hatırlatırım, sana ilk yolu veren bendim. e- hiç değişmemişsin. k- gülerek, bu kırmızı da 90 saniye değil mi? e- kısa bile. k- sevindim seni gördüğüme, her şey gönlünce olsun. yeşil ışık beklenmez, aradan kaçılır. kalabalık arkadaş grubunuz ile yada sevgiliniz ile yolda, bir şeye kahkahalarla gülerken başınıza gelirse gayet normal karşılayabileceğiniz, aynı gün içinde unutacağınız durumdur. diğer yandan, yalnızken yorgun argın yürürken onu görürseniz ve o sizden daha mutlu ve dinamik duruyorsa haftalarca altından kalkamayacağınız durumdur. sözlü diyaloglar ayrılışınızın şiddet desibeline göre değişecektir. çok da umrumda olmaz. bir yıl öncesinde umurumda olmazdı,şimdi merhaba diyebilirim herhalde. ya başınızı çevirir, bi yabancı gibi yolunuza devam edersiniz ya da uzunca bi süre bakakalır, özlediğinizi, hala bişiler olduğunu fark edersiniz. bunu tahmin etmek güç tabii, o an ne olacağını kestirmek mümkün değil. bi kaç gün sonra yaşadığımda editler daha doğru düzgün anlatmaya çalışırım. * bir gün takip ettim onu , dayanamadım. karşılaşmayı ben planladım yani tesadüf değildi pek. duydum konuşurken nereye gideceklerini. evimin yakınlarında bir kızla buluşacaktı. ayarladım işte bir şekilde saati falan da tutturdum. elime ne geçeceğini düşünüyordum hiç bilmiyorum. yanıma bir arkadaşımı falan almayı bile düşünememiştim. caddede süslenmiş püslenmiş bir şekilde sıcağın altında bir tur attım. mağazalardan birine daldım , serinledim kafam yerine geldi. ulan benim burda ne işim var bitmiş gitmiş dedim. dışarı çıktım. 2 adım attım ki onları gördüm. kızı ve onu. ikisini. yanyana. dudaklarımı ısırdım. kız , arkadaşımdı aynı zamanda. yanıma geldi öpüştük. ağzımdan sözcükler ezberlenmişcesine döküldü. -iyiyim sen? onun yanımızdan yürüdüğünü gördüm. kızcağız anlamadı hiçbir şey. demek bizi anlatmamıştı bile. arkasına bakmadan uzaklaşmaya başlamıştı. kızı da yanımda bırakarak. kız onun peşinden gitti. -görüşürüz. hüzünle yürüyüşünü izledim. yanyana duruşlarını. selam bile vermedi. ama kızamadım. aklımdan sadece şu geçti. lütfen görmeyeyim seni bir yerlerde karşıma çıkma konuşmayalım, bakışmayalım ne olursun. eğer gerçekten çok sevilmişse ve uzunca bir zaman geçmişse aradan, atmak üzere olduğunuz eski eşya torbasından en sevdiğiniz çocukluk oyuncağınızın düşüvermesi gibidir...nasıl ki oyuncağınız kırığı, üzerindeki tükenmez kalem çiziği, yıpranmış boyası, birçok anıyı hatırlatıverirse o an çocukluğunuza dair, eski sevgiliyle karşılaştığınızda da unuttuğunuzu sandığınız pekçok şeyi hatırlarsınız. birlikte yaşanan mutlu anlara, tartışmalara, küskünlüklere, barışmalara dair tüm anılarınızı okuyuverirsiniz yüzünün her bir çizgisinden..ömrünüz boyunca ne oyuncağınızı eski eşyalarla birlikte atabileceğinizi, ne de bu hep tanıdık kalacak yüzü unutabileceğinizi düşünürsünüz.... bi cafenin terasında oturmuş arkadaşlarla sohbet ederken öylesine aşağıya bakmıştım ki onu gördüm,hiç beklenmeyen bi anda hiç beklenmeyen bi şekilde hiç beklenmeyen bi yerde* üstünde the simpsons tişörtü vardı,benim üstümdeyse kenny li tişörtüm,birlikte beğenip almıştık,ben onunkini seçmiştim o da benimkini... kafamı çevirdim hemen,afalladım ama dönüp bakmadım bi daha,o beni görmemişti zaten.. 2 ay önce telefonda söylenen son sözlerin üstüne böyle ironik bir tesadüf işte.. düşünmesi bile insanı kahreden street spirit sendromuna sokan olay. bu arada söylediğim sendrom tamamen götümden uydurma olup , ağlaklık, nefes darlığı ve hüzün başlıca yan etkileridir. eski oluşu sizin suçunuzsa ve suçunuzu anladıysanız berbat bir durumdur. konuşmak, eski günleri açmak için can atarsınız. gururunuz yine de el vermez özür dilemeye. imalı konuşmalarla pişmanlığınızı anlatmaya çalışırsınız. anılarınızı "çok mutluyduk o günlerde" formatında anlatırsınız. gözlerinin içine bakar çaresiz çaresiz ondan da pişmanlık işaretleri görmeye çalışırsınız. konuşmaları ve hareketleri sağlıklı olarak değerlendiremeyeceğiniz için çoğu zaman tarafınızdan"valla o da istiyo tekrar yaa. seviyo beni işte" şeklinde de ondan somut bi hareket beklersiniz çünkü dün yediğiniz hurmalar bugün götünüzü tırmalamaktadır. bi yandan da kızarsınız, "bu kadar da süründürülmez ki" gurur olayını aşabilirseniz söylemek istediklerinizi topluca kusarsınız ama risklidir. şayet sayfayı kapatmışsa akşam meyhaneye gidecek arkadaş ararsınız. bulamazsanız artık en iyi arkadaşınız alkoldür. fakat ayrılığın sebebi oysa süründürmek için elinizden geleni yaparsınız. yukarıda saydıklarımı o size uygularken en siklemez halinizle aptala yatarsınız, "artık çok mutluyum"u oynarsınız. gördüğüne göreceğine bin pişman eder, mutlu mesut kahkahalar atarsınız. şayet uzun bi aradan sonra eski sevgilinizle karşılaştığınızda bunlar oluyosa çok da sevilesi bi insan değilsinizdir ve mutluluğa uzaksınız demektir. yalan rüzgarı senaryosunu yıllarca birebir yaşayacaksınız gibi görünüyor. bkz astrolog tadında giri girmek 37 yaşındaysanız, o evlenmiş, çocuklu, tombul bir bayan olmuşsa ve buna rağmen siz hala bekar ve enerjikseniz harika bir karşılaşmadır. selam, hal-hatır sorma ve kısa özgeçmişlerden sonra "iyi günler" deyip audi q7'ye binerken arkanızdan bakması pek bi güzel oluyor. siz allah'a "iyi ki beni terketmiş, şükürler olsun" diyorsunuz. bu arada o çaktırmadan arabayı süzmüş ve neler düşünmüştür... umurunuzda değildir. duyulan nefretin yüzde yansıması ile pekişen durumdur. yaratıcagı etkinin sizin ne şekilde ayrıldıgınıza baglı olan durumdur. severek ayrılındıysa ve iki tarafta birbirini unutmamışsa, ikisininde canının yanmasına neden şeyler bir kere daha hatırlanır ve bir kere daha yaşarsınız, ta ki etkisi geçene kadar sürer ama belkide bu karşılaşma yeniden ihtimalinide düşündürebilir, kimbilir... çok uzun süreli ilişkileri düşündüğümüzde 5 yıl ne kadar uzun bi ara olur bilmem ama; benim için gerçekten uzun bi ara oldu bu. sanki yıllardır onun özlemini çekiyormuşum gibi. bugün gördüm onu markette, gördüğüm an onunla ilk karşılaşmamız canlandı gözümün önünde. uzaktan uzağa sevmiştik ilk birbirimizi, ona yarın seninle çok önemli bi şey konuşacağım diye mesaj attığım günün ertesi sabahı sınıfa girmiştim, heyecandan telefonunu yere düşürmüştü. tıpkı bugünkü gibi... hiç değişmemiş. hala o upuzun simsiyah saçlar, hala heyecanlandığında kızaran yanakları ve hala gözlerindeki ışıltı. sadece gülümsedim zorla da olsa. o ise gözünden bir damla yaş düşürdü, gülümsedi ve ekledi " yarın seninle çok önemli bir şey konuşacağım..." ` bkz ıssız adam ohhhooooooo dünyanın en keyifli anlarından biridir. hani birden uyanırsınız ya her şey resetlenmiştir kafada bitmiştir aslında hayat ve birden ağızdan "ne?" sorusu çıkıverir. o "ne ?" sorusu ardından evren, dünya, canlı, insan, hayatınız, aileniz, işiniz, eski sevgiliniz, sevgiliniz ve diğer geri kalan her şey birden yüklenir ya. işte o anı yaşayan birini görürsünüz karşınızda. aslında pek de komik olmamakla birlikte beni hep keyiflendiren bir andır bu an. ilk şoku atlattıktan sonra altı-yedi kişilik bir topluluk içinde size baktıkça somurtan eski sevgili belli ki sıkılmaktadır. işte o anda artık izlemeyi bırakırsınız olan biteni. belli ki en son görmek istediği canlı şey sizsinizdir. eski günlerin hatrına konuşmak istersiniz, yanaşırsınız, laf atarsınız, espri yaparsınız, sevdiği bir şeyi yaparsınız. o da insandır be, yolunu bilirseniz onun da kalbini tekrar kazanırsınız, ne olacak yani. sonunda sohbet etmeye başlarsınız topluluk içinde. insanları da rahatlatırsınız, gerginliği alırsınız. hatta benim gibi kendini sıklıkla eleştirilebilen bir insansanız ve başkalarının eleştirilerine pek kulak asmıyorsanız, "bu var ya böyle böyleydi yaaaaa..." sohbetlerinin keyfini çıkarırsınız. gecenin sonunda da mutlu mesut ayrılırsınız. telefon alınır tekrar telefonlar verilir, bir daha görüşmek için söz kesilir, olmadı ertesi günü sinemaya davet edilir ya da falcıya gidilir geyik yapılır. sarılırsınız birbirinize ve ayrılırsınız. aslında keyiflidir eski sevgili ile karşılaşmak, hele onun haberi olmadan, sürpriz yaparcasına ise... iyidir, hoştur, candır eski sevgili. en nihayetinde sizin iyi tanıdığınız, sizi iyi tanıyan biridir. bu durum küsülmüş, uzun zamandır arayıp sorulmayan arkadaşlar için de geçerlidir. nedir yani ölümlü dünya işte, gir sohbete gerisi gelir zaten. acı, insanın modunu alt üst eden durum. tabii uzun bir ilişki ise söz konusu olan. çoktan unuttuğunuzu sanırsınız, aklınıza bile gelmemektedir artık ama işin aslı öyle değildir aslında. ortak bir arkadaşın düğününde aynı masada oturunca anlarsınız aslında pek de unutmadığınızı, bunun hala aşık olmakla, sevmekle, geri dönmek istemekle alakası da yoktur. bir bakarsınız yürürken alışkanlıkla yanından yürürsünüz, muhabbet ederken zaten eski günlerinize şahitlik eden arkadaşlar olduğundan masada eski yıllarda gibi, hiç zaman geçmemiş, bir şey değişmemiş gibi hissedersiniz. yanından ayrılınca ise "iyi ki ortamımı tamamen değiştirmişim" der insan, çünkü sanki bir saat daha kalsa o şekilde dayanamayacakmış, ağlayacakmış gibi hisseder. etkisi ise 1 hafta ile 1 ay arası sürebiliyor yaşanmışlığın derinliğine göre. yeri hala boş ise, kimse o kalbe onun kadar hitap edememişse bir daha, her görüşte aynı his tadılacaktır. bu karşılaşmalardan olabildiğince kaçmak en akıllıca yol aslında. aradan çok zaman geçer bazen. bir kaç mevsim, bir kaç insan, bir kaç anı, bir kaç acı. her şey biter, hesaplar ödenir, defter kapanır. sonra olmadık bir zamanda, olmadık bir yerde saçma sapan bir karşılaşma olur. sonra… sonra bir şey olmaz, olmasın da zaten. sonra sadece gülümser insan. acı acı derler ya, öyle… öyle işte. zaten bu değil mi yaşamak denen karın ağrısının vasıfsız özeti! gülme hissi. hamileydi çünkü. ingiltere chelsea de müzesi önünden geçerken, o karşıdan gelir, yanından geçip gitmesi 7 saniye, gözünün içine bakarsın.. onun eşi yanında, senin de eşin yanındadır. o 7 saniye içinde, aşk ile yaşanılmış 3 senenin uzun metrajlı filmi geçer gözünün önünde. yaptığımız her halt teker teker sırasıyla kafamdan geçer ve gülerim... çok alakasız bir ülkenin alakasız bir şehrinde, flo rida karşılaşmada denilmez, kameraman seyircileri dev konser ekranında gösterirken bir kıza odaklanır, kız gülüyordur. yaklaşırda yaklaşır, kızın gülümsemesi tüm yüzüne işlemiştir. gamzesinin çukuru, dudakları ve iri kahverengi gözleri. tüm yüzü ile gülümsüyordur kız, o an çekildiğini anladığında yüzünde ki gülümseme tatlı bir utangaçlığa dönüşür.. kırmızının en iyi tonu, o an onun elmacık kemiklerine alması yetmemiş gibi, diğer tüm renkleri almış geriye bana yalnızca siyah kalmıştır. aradan geçen onca yıldan sonra çok alakasız bir anda geçen hafta kim fark etti bilmiyorum ama ikimizde birbirimizi gördüğümüz an biraz afalladık. açıkcası o yanıma gelmeseydi ben gidip konuşmaya yeltenmez, en fazla uzaktan bir selam verip geçerdim. sanki bir buluşmaya gidecek gibi özenli giyinip çıkmıştım o yıllar sonra af diler gibi yaklaştı yanıma. ''nasılsın?'' dedikten sonra cevabımı beklemeden “yıllar sana güzel davranmış” ben ona söyleyemedim, saçları azalmış, kilo almış, aramızdaki 1 yaş 5-6 olmuştu .“hala ayrıldığımız kadar güzelsin, belki de daha güzelsin. böyle olacağını tahmin ediyordum ama zamanı da aleyhine çevirmişsin. hep daha iyisini yapmak istiyordun , yapmışsın” sonra neden bunları söylüyordu, neden şimdi karşılaşmıştık? günah mı çıkarıyordu anlam veremedim.“ben seni aşağı çekmek istemedim, başarılı olacağını biliyordum. o zaman ben bırakmasaydım günü geldiğinde sen bırakacaktın “ 8 ay sonra başka birisi ile evlenerek bana hayatımda çok şeyi sorgulatırken bu ihtimali ben de düşünmüştüm. ama aradan geçen 4 sene…bu kadar sene sonra bunları duymak bom boş tebessüm ettim, kendine iyi bak deyip arkamı döndüğüm an gözümden yaşlar süzüldü. o dönem ne kadar üzüldüğümü hatırladım. sonra içimi bir ferahlık kapladı. başarılı olma ihtimalim yüzünden benim yanımda durmayan, benim sevincime ortak olup birlikte büyüyemediğim bir adamın zaten hayatımda olmaması “iyi ki yollarımız ayrılmış.” dedim ve gözyaşımı silip kendi yoluma devam bana öğrettiği en önemli şey olmayan her şey için de “iyi ki olmamış daha iyisi olacak.” demek oldu. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

uzun bir aradan sonra eski sevgiliyle karşılaşmak