uzayla ilgili araştırma yapan bilim adamları

Avis Site De Rencontre Je Contacte. Avustralya'da bulunan ASKAP teleskobuyla araştırma yapan bilim insanları, PSR J1431-6328 olarak isimlendirilen yeni bir pulsar keşfettiler. Keşfedilen pulsarın dönme periyodu ise sadece milisaniye olarak belirlendi. Bilim insalarının uzayla ilgili çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Avustralya'da bulunan ASKAP teleskobundan uzayın derinliklerini inceleyen bilim insanları, yeni bir pulsar keşfettiler. Keşfedilen bu pulsar "PSR J1431-6328" olarak kodlandı. Keşfedilen pulsarla ilgili detaylı bilgileri vermeden önce dilerseniz pulsarların ne olduğuna biraz daha yakından bakalım. Pulsarlar, diğer bir ismiyleyse atarcalar için evrenin kalp atışları diyebiliriz. Pulsar olarak adlandırılan bu oluşumlar aslında birer nötron yıldızlarıdır. Ancak bu nötron yıldızları, uzaya çok düzenli ritimlerle radyo dalgaları yayarlar. Bu yüzden de evrenin kalp atışları olarak nitelendirilirler. Pulsarlar, aslında birer nötron yıldızı oldukları için açısal momentumdan dolayı kendi çevresinde dönme eğilimindedirler. Bu dönme periyotları da pulsarların sınıflandırılması için önemli kriterlerden birisidir. Örneğin dönme periyodu 30 milisaniyenin altında olan pulsarlara "milisaniye pulsarları" denir. Keşfedilen pulsarın dönme periyodunu milisaniye olarak belirleyen bilim insanları bu pulsarı, milisaniye pulsarı olarak sınıflandırmış durumdalar. Araştırmacıların yapmış olduğu çalışmalara göre bu pulsar, yaklaşık olarak Güneş kütlesi ağırlığında. Üstelik araştırmacıların keşfetmiş oldukları pulsar, evrende tek başına bulunmuyor. Bu pulsarın bir tane de başka bir yıldızı bulunuyor ancak bu ikinci yıldız fazlasıyla küçük bir yapıya sahip. Küçük yıldızın ağırlığınınsa Güneş kütlesi olduğu tahmin ediliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan araştırmacılar, bu pulsarın keşfedilmesinin çok zor olduğunu ancak bunun ASKAP teleskobunun yetenekleri sayesinde keşfedilebildiğini ifade ettiler. Araştırmacılara göre ASKAP teleskobunun frekans değerlerinin değiştirilmesi durumunda yeni pulsarların bulunması mümkün görünüyor. Tarihi Eylül 27, 2019 0856Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansında NASA görevli Türk bilim adamı Dr. Umut Yıldız, Mars gezegeniyle ilgili bilinmeyen pek çok nokta olduğunu belirterek, "Şu anda Dünya'yı bile neredeyse tanımıyoruz, okyanusların altını bilmiyoruz, Dünya'mızın çekirdeğinde neler var, iç yapısını hala araştırıyoruz. Aynı şekilde daha Dünya'mızı bile tam anlamıyla bilmediğimiz gibi Mars hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Sadece yavaş yavaş bilgi üstüne eklenecek." Uludağ Üniversitesi BUÜ Astronomi Topluluğu ile Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezince BTM düzenlenen "Derin Uzayda Bilim" konulu söyleşiye katılan Yıldız, NASA ve uzay çalışmaları hakkında değerlendirmelerde dışında yaşam olup olmadığını araştırdıklarını anlatan Yıldız, şöyle devam etti"NASA'nın uzaylı ya da UFO varlığına dair herhangi bir açıklaması yok. Saklayacak da herhangi bir şey yok çünkü NASA'nın zaten öğrenmek istediği en önemli konulardan biri, Dünya'mız dışında herhangi bir gezegende yaşam var mı? Bu o kadar önemli bir soru ki bununla alakalı bilim insanları çalışıyor, araştırmalar yapılıyor, milyarlarca dolar aktarılıyor. Jüpiter'in uydusu Europa'da, Satürn'ün uydusu Titan'da bile ufacık bir mikrop bile bulsak, bizim için çok büyük bir şey olacak. Sırf bunun için milyarlarca dolar harcanıyor. Bunu bile bulmak için bu kadar araştırmalar ve masraflar yapılırken bir şeylerin bulunup saklanması mümkün değil. Zaten bulunmuş olsa ilk yapılacak şey, bunun bütün dünyaya duyurulması olacak. Bunu bekliyoruz zaten, bir yerden bir adım, küçük bir sinyal bile alsak, herhangi bir uydudan ya da Mars'tan bir yaşam fosili olabilir, atmosferinde ya da yerinde yaşamış ama ölmüş bir şeyin fosilini bile bulmuş olmak bizim için çok önemli.""Mars insanların hedef noktası"Yıldız, ABD tarafından "Kızıl Gezegen" Mars'a insan göndermek için çalışmalar yürütüldüğünü Dünya'ya en yakın, insanların gidebileceği ve yaşayabileceği en muhtemel gezegen olduğu için insanlığın hedef noktası olarak görüldüğünü önce Mars'ın yüzeyini, derinliklerini ve atmosferini araştırmak için birçok robot gönderildiğine dikkati çeken Yıldız, "Tabii bir noktadan sonra 'Ne zaman insan gidecek?' denilmeye başladı ve çalışmalar bir nevi o yönde ilerliyor. ABD biraz hedefini değiştirdi; 'Önce Ay'a, sonra Mars'a gidelim' diye bir proje başlattı. Umuyorum ki bu şekilde de hedefler daha ileri bir noktaya gidebilir." ifadelerini Umut Yıldız, Mars ile ilgili bilinmeyen pek çok nokta olduğunu belirterek, şöyle devam etti"Şu anda Dünya'yı bile neredeyse tanımıyoruz, okyanusların altını bilmiyoruz, Dünya'mızın çekirdeğinde neler var, iç yapısını hala araştırıyoruz. Aynı şekilde daha Dünya'mızı bile tam anlamıyla bilmediğimiz gibi Mars hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Sadece yavaş yavaş bilgi üstüne eklenecek. İnsanlar bazı şeyleri robotlardan daha hızlı yapabiliyor, o anda daha farklı düşünebiliyor ve farklı reaksiyonlar verebiliyor. Bir insan gittiğinde bir robotun yapacağı bilimsel deneyden daha hızlı ve daha farklı deneyler yapabiliyor. O nedenle insan gittikten sonra daha fazla şey öğrenebileceğimizi düşünüyorum. İnsan yapısı, metabolizmasının Mars'ta nasıl davranacağına dair şu anda hala bir şey bilmiyoruz. Fikrimiz var ama henüz insan gitmediği için ne olacak bilmiyoruz. Mars'taki koşullar o kadar zor ki bunlara uygun şeyleri üretmek, Dünya'daki koşullara uygun şeyleri de geliştirmeye yardım edecek. Çok sıcak, çok soğuk ya da Mars'ta çok yüksek radyasyon var, bu radyasyondan korunma yöntemlerini belki Dünya'da da kullanabileceğiz. Bu tür çalışmaların gelecekte bizim hayatımıza da çok büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum."Yıldız, Türkiye Uzay Ajansının kurulmasına da değindi. Kurumun faaliyete geçmesinin Türkiye için çok önemli olduğuna işaret eden Yıldız, "En büyük isteğim ve beklentim özellikle Türkiye'de uzay konusunda çalışan insan sayısının artması. Genç arkadaşlarımız gelecekte uzayla ilgili işler yapmaya başladığında bilim, mühendislik ya da herhangi bir dalda insan sayısı artar, talep artar. Böyle olunca da Türkiye'nin uzaya yaklaşması hatta içine girmesi çok daha kolaylaşacaktır. Böylelikle de Türkiye Uzay Ajansı gerçek misyonunu yerine getirecektir." diye konuştu. Uzun yıllardır araştırmalar yapılsa da uzay, hala insanlık için en büyük merak konularının başında geliyor. Her geçen daha uzak noktalarını gördüğümüz, daha büyük gizemlerini çözdüğümüz uzay hakkında 10 bilgiyi derledik. Dünya'nın evrendeki bir toz tanesi olduğunu öğrendiğimiz günden bu yana, pek çok şeyin merkezinde olmadığımızı anladık. İnsan egosunun aldığı en ağır derslerden birisi, bir parçası olduğumuz uzayın derinliklerinden gelmişti. Bu ders, gardımızı düşürmek yerine daha çok meraklanmamızı sağladı. Merak, bilimsel ögelerle karmanlandığında ortaya gerçekten de farklı dersler alabileceğimiz şeyler çıkardı. Bugün sizin için uzay hakkında birbirinden öğretici 10 bilgiyi derledik. Umarız, keyif alarak okursunuz. 1- Samanyolu Galaksisi nasıl kokuyor, tadı neye benziyor? Bilim adamları, Samanyolu Galaksisi'ni araştırırken buldukları bir madde sayesinde, bu ilginç soruların cevabını vermiş oldular. O madde, “Ethyl Formate” olarak adlandırıldı, evrenin her köşesinde bulunacağı tespit edildi. Tadının frambuaza benzediği, kokusunun da alkollü bir içki türü olan romu andırdığı söyleniyor. Kaynak IFLScience 2- Uzaya gönderilen ilk canlı neydi? Uzaya gönderilen ilk canlı, yaygın bilginin aksine maymun ya da köpek değil, meyve sinekleriydi. Meyve sinekleri, 1947 yılında ABD tarafından Alman yapımı V-2 füzelerle, uzayın canlılar üzerindeki etkilerini gözlemlemek için uzaya gönderildiler. Gönderilen canlının meyve sineği seçilmesinin en büyük nedeni, hastalıklar ve gen bakımından insan ile benzerlik göstermeleriydi. Kaynak How Stuff Works 3- Kara delik varsa neden "beyaz delik" yok? Aslında var Kara deliklerin keşifleri yakın tarihte yapılmışken, acaba "beyaz delik" var mıdır sorusu birilerinin aklına gelmiş olacak ki, bunun hakkında matematiksel fikirler üretmiş. Bilim adamlarına göre beyaz deliklerin, henüz hiç keşfedilmemiş olmasına rağmen, matematiksek olarak var olma ihtimalleri bulunuyor. Kaynak Nautil 4- Ay yüzeyine ulaşan ilk uzay aracı “Apollo 11” miydi? Cevap hayır. Uzaya yolculuk konusunda ABD ile Rusya arasında hep bir çekişme olmuştur. Ay'a yolculuk konusunda da iki devlet büyük bir yarış içindeydiler. İki ülke de defalarca başarısız deneme yaptı. Ardından Rus yapımı Luna-2 roketi, Ay yüzeyine ulaşan ilk uzay aracı olmayı başardı. Başardı başarmasına ama büyük bir sorunla birlikte. Luna-2 Ay yüzeyine yüksek hızla çarparak infilak etti. Bu yüzden “Apollo 11” ilk başarılı yolculuk olarak ün kazandı. Kaynak EDN 5- ABD ile Rusya, ne zamandır birlikte çalışıyor? ABD ve Rusya uzay konusunda hep özgün ve milliyetçi bir yarış içindeydiler. Oysa ki bunun insanlık için yapıldığı, güçlerin birleşmesi durumunda çok daha hızlı ilerleneceği fikri başlarda kimsenin aklına gelmemiş gibiydi. Tarihte bilinen ilk ortak çalışma, 1995 yılında yapıldı ve ABD’nin “Atlantis” isimli mekiği, bir Rus uzay istasyonuna iniş yaptı. Kaynak NASA 6- Keşfedilen ilk gezegen hangisiydi? Modern zamanda yapılan gözlemlerde artık uzayın derinliklerine kadar inebiliyorken, gökyüzünü keşfeden ilk bilim adamlarının çalışmaları çok eskilere dayanıyor. Keşfedilen ilk gezegen, 1781 yılında Uranüs oldu. Dünya’ya olan uzaklık açısından, Neptün’ün sonra gelen Uranüs’ün ilk keşfedilen gezegen olması da hayli ilgi çekici. Kaynak Cornell Astronomy 7- Güneş Sistemi'ndeki her gezegenin bir uydusu var mıdır? Güneş Sistemi, içindeki birçok gezegenin Dünya-Ay’ ilişkisi gibi uydusu bulunuyorken, yalnızca iki gezegenin uydusu bulunmuyor. Bu iki gezegen, Güneş’e bizden daha yakın konumda bulunan Merkür ve Venüs. Kaynak NASA Space Place 8- Dünya’dan ayrılan kaç kilometre sonra uzayda olur? Dünya ve Uzay arasındaki sınır, insanlar tarafından 100 km olarak belirlenmiş. 'Karman Line' adı verilen hat ile yerden 100 km yukarıya çıktığınızda artık uzaydasınız demektir. Kaynak FAI 9- En çok uydusu olan Güneş Sistemi gezegeni hangisi? Güneş Sistemimizde, uydusu en çok olan gezegen Jüpiter olarak biliniyor. Bilim adamlarına göre, Jüpiter'in şu ana kadar keşfedilen 79 tane uydusu bulunuyor. Kaynak Go-Astronomy 10- Evrende bilinen en yüksek dağ hangisi? Keşfedilen en yüksek dağ, Mars’ta bulunan “Olympus Mons” dağıdır. Dünya’nın en yüksek dağı olan Everest’in 3 katı büyüklüğündedir. Kaynak SPACE Uzay hakkında daha fazla bilgi sunmaya devam edeceğiz, bizi takip etmeye devam edin Herkesin cevabını merak ettiği soru şu Dünya'da bizim sahip olduğumuz gibi, başka bir gezegen veya evrende de hayat var mı? Eğer varsa onlar bizimle neden iletişim kurmuyor? Ya da kuruyorsa biz mi anlamıyoruz yoksa birileri bu temasları saklıyor mu? Bu sorular bu şekilde genişleyip gidiyor. Bunda yüzyıllar önce, İtalyan keşiş, filozof, matematikçi, şair ve kozmoloji kuramcısı Giordano Bruno yıldızların gezegenlerle çevirili olduğunu ve bu gezegenleri kendi yaşamlarını geliştirebileceğini açıklamıştı. Yani evrenin sonsuz olduğunu söylemek istiyordu. Bu düşünceleri tehlikeli bulunan Giordano Bruno Roma Engizisyon mahkemesi tarafından yargılandı ve idam edildi. MUAZZAM ORANDA YAŞAM1961 yılında gökbilimci Frank Drake tarafından ortaya konan Drake denklemi; yabancı yaşamla ilgili en önemli sorunları ele alıyor ve bizimle iletişime geçmek için teknolojik açıdan üstün bir uygarlık için gerekli olan cihazları ve değişkenleri içeriyordu. Evren araştırmaları konusunda ünlü olan Rochaster Üniversitesi profesörü Adam Frank, "Kaç tane yıldız bulunduğunu uzun zamandan beri tahmin etsek de, yıldızlar çevresindeki kaç gezegenin teorik olarak hayatı barındıran yapılar olduğunu bilemeyiz. Yine de olasılıklar, muazzam oranda yaşam olduğundan yana." açıklamasını Üniversitesi'nde görev yapan araştırmacı ve astronom Woodruff Sullivan da Adam Frank ile aynı görüşleri paylaşıyor. Dünyanın evrendeki yerini, yıldızların ve galaksilerin sayısını baz alarak karışık hesaplamalara giren Sullivan'a göre, evrende yaşam koşullarının olmadığı bir gezegenin bulunmama olasılığı 10 trilyonda bir. Araştırmacılara göre, bizden daha zeki olan uzaylıların bizden önce evrimleşme ihtimali de çok fazla. Evrenin tahminen 13 milyar yaşında olduğu varsayılıyor ve söz konusu uzaylı türlerinin ve yaşanılası gezegenlerin yok olma ihtimali çok yüksek olarak Kanada Savunma Bakanı 82 uzaylı türü dünyada dolaşıyor Uzayla ilgili çalışmalar yapan bilim insanı kimdir? Astronom, astrofizikçi ya da gök bilimci, astronomi ya da astrofizik üzerine araştırmalar ve çalışmalar yapan bilim insanıdır. Uzay bilim adamları kimlerdir? Gök bilimi ile ilgilenen bilim insanları kimlerdir Eratoshenes. Ömer Hayyam. Ali Kuşçu. Nicolaus Copernicus Kopernik Galileo Galilei. Johannes Kepler. Isaac Newton. Albert Einstein. Uzayı kim inceler? Gözlemsel astronomi – Hem yerdeki gözlemevleri hem de uzaydaki gözlemevleri İngspace observatories göksel cisimlere ve olgulara dair ölçümler/gözlemler yaparlar. Gök ölçümü – göksel cisimlerin konumlarını ve hareketlerini araştırır. Uzay araştırmalarını inceleyen bilim dalı nedir? Uzay ve gök cisimlerinin özelliklerini ve birbirleriyle ilişkilerini inceleyen astronomi biliminin temelleri 6. yüzyılda atıldı. Uzun bir süre deneysel olarak ilerleyen astronomi, 1950’lerde başlayan uzay yarışı ile uygulamalı olarak devam etti. Ilk Türk uzay bilimci kimdir? İsmail Akbay 17 Ekim 1930, Mudanya – 26 Temmuz 2003; Huntsville, Alabama, ABD, Türk bilim insanı. Astronomi ile uğraşan yabancı bilim insanları kimlerdir? Zira, O’nun sonsuz kudreti ve büyüklüğü, fiillerinde ve yarattığı varlıklar üzerinde açıkça görülmektedir. Galileo Galilei 1564-1642 Johannes Kepler 1571-1630 Johannes Baptista von Helmont 1579-1644 Blaise Pascal 1623-1662 Robert Boyle 1627-1691 Isaac Newton 1642-1727 John Flamsteed 1646-1719 Uzayı neler kirletir? 1-İşlevini tamamlayan uyduların, uzay istasyonlarının kendi başlarına uzayda bırakılmaları, 2-Uzay araçlarının uzayda atıklar bırakması, 3-Uzay istasyonlarına bırakılan çöpler, 4-Uzay araçlarının meteorlarla, diğer uydularla çarpışarak parçalara bölünmeleri uzay kirliliğinin başlıca nedenleridir. Bir uzay gemisinde veya uzay mekiğine binerek uzaya giden insanlara ne denir? Astronot, kozmonot veya uzay insanı, uzay çalışmalarına katılmak amacı ile eğitilmiş olan, insanlı uzay araştırmalarında görev yapan kişilere denilmektedir. Gökyüzünü inceleyen bilim insanına ne denir? Astronom astronomi ya da astro fizik üzerine araştırmalar ve çalışmalar yapan bilim insanıdır. diğer pek çok bilim alanında çalışan kimselerden farklı olarak astronomlar üzerinde çalıştıkları cisimlerle temas kuramaz. Bunun yerine keşif yapmak için detaylı gözlemlere başvururlar. Türk uzay bilimcileri kimlerdir? Ali Kuşçu, Uluğ Bey, Caca Bey, Harezmi, Buzcani, Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi gibi ünlü gök bilimcilerin hayatı ve eserleri konulu araştırma yazısı. Ilk uzay araştırmasını kim yapmıştır? İlk uzay çalışmaları, ilk kez Sovyetler Birliği tarafından başlatılmış, ABD ile devam etmiştir. 4 Ekim 1957 tarihinde Sovyetler Birliği, doksan beş dakikada bir Dünya’nın çevresini dolaşan ve atmosferik çalışmalar amacıyla radyo sinyalleri gönderen Sputnik I’i uzaya göndermişti. Astronomiye katkısı olan türk islam bilim insanları kimlerdir? Uluğ Bey 1394 -1449 çağının en büyük astronomu, ünlü bir alim ve hükümdardı. Ali Kuşçu ? – 1474 ünlü bir Türk astronomi bilginidir. Takiyyüddin Er Raşit 1521 – 1585 İstanbul Rasathanesi’ni ilk kuran, çağından çok ileride ve asrın önde gelen astronomi alimidir. Hangi bilim insanları astronomi alanında çalışmış? Galileo Galilei, 15 Şubat 1564 – 8 Ocak 1642 İtalyan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçiydi. Rönesans’ın bilimsel devrimine büyük katkıda bulunan bilim insanına “gözlemsel astronominin babası”, “modern fiziğin babası” ve “bilimin babası” gibi isimler takılmıştır. Uzay kirliliğine ne demektir? Dünya’nın çevresinde, değişik yörüngelerde dönen ve artık herhangi bir işlevi olmayan, insan yapımı cisimlerin tümü, uzay kirliliği olarak adlandırılır. Bunların arasında ömrünü tüketmiş uyduların yanı sıra roketlerin uzaya bırakılan üst aşamaları ve yörüngede oluşan patlamaların artıkları vardır. Uzay teknolojisi sayesinde geliştirilen araçlar nelerdir? Uzay için geliştirilen kimi teknolojiler, uzun zamandır günlük hayatımızda kendilerine yer bulmuş durumda. Kalp kaslarını koşullandırma makinesi. Yapay kalp pompası Hafızalı sünger. Çizilmeyen mercekler. Ateşe dayanıklı boya. Uzay battaniyesi. Akıllı giysi. Kızılötesi termometresi.

uzayla ilgili araştırma yapan bilim adamları