vergi mükellefi işsizlik maaşı alabilir mi

Avis Site De Rencontre Je Contacte. Çalışanların iki beklentisi var. Biri; tazminatını alabilmek, ikincisi de emekli olabilmek. Bugün tazminat konosunda bilgiler vermek istiyorum. Kıdem tazminatının şartları var, öncelikle en az 1 yıl çalışmış olmak gerekiyor. İkincisi işyerinden haksız yere ya da sebepsiz çıkartılmış olmak lazım. Zaten bu şekilde işten ayrılanlar için işsizlik maaşı imkânı da var. Bu noktada kafalarda soru işareti yaratan konu ise 'istifa' meselesi… Birçok çalışan işyerinden memnun değil, amirlerinin baskısına maruz kalıyor ama tazminatını da bırakmak istemiyor. Dolayısıyla hem kendi isteğiyle ayrılıp hem de tazminatını alabileceği bir yol arıyor. Ben kanunun tarif ettiği birkaç yolu size önereceğim. Önce kolay birkaç yöntemden bahsedeyim. Eğer sigorta başlangıcınız 9 Eylül 1999'dan önce ise avantajlısınız. Sigortalılık süresini 15 yıla primleri de 3 bin 600'e tamamladıysanız SGK'dan alacağınız yazıyla tazminatınızı alıp ayrılabilirsiniz. Kadınlar evlilik, erkekler için askerlik konusunda tazminat alır. Ölüm halinde de tazminat mirasçılara veriliyor. Bu şartlar size uymuyorsa haklı fesih imkanına bakacaksınız. İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshi halinde, sadece kıdem tazminatı ve varsa yıllık izin ücreti ile diğer ücret alacakları talep edilebilir. Çalışana tazminat kazandıran istifa sebepleri şöyle NASIL HESAPLANIR ? İşçinin çalıştığı her geçen yıl için 30 günlük brüt ücret karşılığında kıdem tazminatı hesaplanır. Bir yıldan artan sürelerde günlük olarak hesaplanıp toplama eklenir. Brüt ücrete süreklilik arz eden ikramiye, prim, yol yemek yakacak yardımı gibi parayla ölçülen tüm ödemeler katılır. Kıdem tazminatı hesaplanırken sadece damga vergisi kesintisi yapılır. Kıdem tazminatı yüksek maaşlarda devletin belirlediği tavana göre hesaplanır. 2014 yılı için kıdem tazminatı tavanı TL'dir. Brüt maaş bundan yüksek olamaz. I. SAĞLIK SEBEPLERİ a İşin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya hayatı için tehlike olursa. b İşçinin sürekli olarak görüştüğü işveren veya başka bir işçi bulaşıcı bir hastalığa tutulursa. II. İYİ NİYET DIŞI HALLER a İşveren gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek suretiyle işçiyi yanıltırsa. b İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler veya işçiye cinsel tacizde bulunursa. c İşveren işçiye veya aile üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunursa. d İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa. e İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse... III. ZORLAYICI SEBEPLER a İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa. ÖDENEK ALAMAZ Babamın hastalığı dolayısıyla istifa ettim. 1586 gün primim var. İşsizlik sigortasından faydalanabiliyor muyum? İsmi saklı İşsizlik ödeneği almak için sizin işten çıkartılmış olmanız gerekiyor. Ya da bugünkü yazımda anlattığım haklı fesih ile ayrılmanız lazım. Tabii prim ödeme şartları da bulunuyor. Bu durumda işsizlik ödeneği alamazsınız. DÜZENLEME ÇIKMADI Annem doğumlu. Kendisi üzerine açılmış bir dükkanla 1999'da vergi mükellefi oldu ancak Bağ-Kur'a prim ödemedi. Şimdi prim borçlarını ödeyip emekli olmak istiyor. Ne yapmamız lazım? Nihal MUTLU Torba yasada bir düzenleme beklentimiz hala var ama henüz bir gelişme olmadı. Şu anda yapacağınız tek şey dava açmak. SÜRE GEÇMİŞ 2013 Kasım'ında işten çıkarıldım. 16 ay çalıştım. İşsizlik ödeneği alabilir miyim? Hüseyin GÜLDAN Son 120 gün priminizin ödenmesi ve son 3 yılda 600 prim gününü doldurmanız gerekiyor. İşten çıkartıldıktan sonra bir ay içinde başvuru lazım. Siz bu süreyi geçirmişsiniz. NE ZAAMAN EMEKLİ OLURUM Annem doğumlu. Ocak 1992 SSK girişli. 4 bin 72 günü doldu. Nasıl emekli olabilir? Aysel ARSLAN 20 yıl 48 yaş ve 5525 gün. Yaş ve yıl tamam primi eksik. Ocak 1992'den sonra doğumu varsa borçlanabilir. Prim bitince emekli olursunuz. doğumluyum işe başladım. 7650 gün çalışmışlığım var. Ne zaman emekli olabilirim? Gürkan HARUN 25 yıl, 51 yaş ve 5450 prim günü şartlarına tabisiniz. Priminiz tamam. Yaşınız dolduğunda emekli olacaksınız. SSK girişim var. 4060 prim günüm var, ne zaman emekli olabilirim? Melek MÜYESSER 20 yıl, 55 yaş ve 5975 prim gününe tabisiniz. Yaşınızı yazmamışsınız. Priminiz eksik. Eğer 1998'den sonra doğumunuz varsa borçlanarak ya da çalışarak priminizi tamamlayabilirsiniz. doğdum ve işe girdim. 7500 prim günüm var. Ne zaman emekli olurum? 25 yıl 54 yaş ve 5675 prim gününe tabisiniz. Priminiz tamam. Yaşı bekleyeceksiniz. Askerliği 1993'ten önce yaptıysanız 4 ay borçlanarak yaş şartını 53 yapıp emekli olabilirsiniz. SORULARINIZI BEKLİYORUZ Her cumartesi bu köşede çalışma hayatıyla ilgili sorunlarınızı gündeme getiriyoruz. Sorularınızı bizesorun ve adresine gönderebilirsiniz. HAFTA İÇİ HER GÜN SAAT AHABER'DE BİZE SORUN PROGRAMI'NDA SORULARINIZI CEVAPLIYORUZ…Tel 0212 300 66 66 İşten çıkış kodları ve açıklamaları, işsizlik maaşı almak için hangi kodlar geçerlidir. Çalışmış olduğunuz işinizden ayrıldığınızda işveren çıkış bildirgesini SGK’nın belirlediği kodlar ile yapılması gerekmektedir. Bu kodlardan bazılarını işveren geçerli olarak kullanıyor veya bilmeden kullanarak işçinin işsizlik maaşı almasına engel oluyor. Ayrıca birçok işveren kararsız kalarak veya daha farklı sıkıntılara düşmemek için işten çıkış kodu 22 – diğer nedenler olarak veriyor. İşsizlik maaşı almaya hak kazanmada son 3 yıl için 600 gün prim zorunluluğu ile birlikte son 4 ayında primi yatmış olma şartlarının arasında en önemlisi işten çıkış kodlarının işsizlik maaşı alabilmesinde önemi faktördür. İşsizlik maaşı alma şartları başlıklı konumuzda daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca işsizlik maaşı alabilmek için kodlar konumuzda ise işsizlik maaşı kodları ve kıdem – ihbar tazminatı alabilmek için gerekli şartlarıda inceleyebilirsiniz. Birçok çalışanın sıkıntı yaşadığı konulardan birsi ise işten çıkış evraklarının işçiye bildirilmesinden kaçınılması. Aklınızda bulunmalı ki işten çıkarıldığınızda işveren bunu size yazılı olarak işten çıkış tarihi ve çıkış nedenini bildiren işten çıkış bildirgesini vermekle yükümlüdür. Verilmediği takdirde ilgili sgk müdürlüğüne gideek bilgi alabilir ve geçersiz şekilde işten çıkış şekli verdiğinde şikayetinizi sunabilirsiniz. İŞSİZLİK MAAŞI ALABİLECEĞİNİZ İŞTEN ÇIKIŞ KODLARI; Bildirgede Belirtilen İşten Çıkış Kodu İŞKUR Sistemindeki Karşılığı İşsizlik Ödeneği Maaşı Alıp Alamayacağı 01 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 02 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 03 İstifa Alamaz 04 4447/a Alır 05 4447/d Alır 08 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 09 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 10 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 11 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 12 Askerlik Alır 13 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 14 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 15 4447/a Alır 16 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 17 4447/e Alır 18 4447/e Alır 19 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 20 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 21 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 22 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 23 4447/b Alır 24 4447/b Alır 25 4447/b Alır 26 İşçinin Kusuru Alamaz 27 4447/c Alır 28 4447/c Alır 29 İşçinin Kusuru Alamaz 30 Kapsam Dışı Fesih Alamaz 31 4447/g Alır 32 4447/f Alır 33 4447/b Alır 34 4447/e Alır Yaşadığı Yer Türkiye, Hatay Eğitim Durumu Lisans İşletme Meslek Malimüşavir Başa dön tuşu Kısa Çalışma Ödeneğinin Vergi Uygulamaları Ali ÇAKMAKCI Yeminli Mali Müşavir [email protected] Yazar Hakkında I-Kısa Çalışma Ödeneği İstihdamı Koruma Teşviği Nedir? Kısa çalışma ödeneği, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır. Kanun metninde geçen zorlayıcı neden işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır. Covid-19 sebebiyle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak en az üçte bir oranında azaltan veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetini tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durduran ayrım yapılmaksızın her bir işveren kısa çalışma başvurusunda bulunabilir. İşveren, her bir şubesi için ayrı ayrı başvuru yapmalıdır. Başvuruların şubelerin bulunduğu yerdeki İŞKUR birimlerinin e-posta adreslerine yapılması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanununun 63’üncü maddesi uyarınca çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Bu bakımdan işyerinde çalışma süresinin 1/3 oranında azaltılmasından bahsedebilmek için işyerinde çalışma süresinin haftalık 30 saat veya aşağısında olması gerekmektedir. Haftalık çalışma süresinin en az 1/3 oranında azalması demek 6 iş günü çalışmanın yapıldığı bir iş yerinde 4 gün çalışma yapılması anlamına gelmektedir. Bu ödeme, işverenin başvurusu üzerine hak sahibi işçi olmak üzere zorlayıcı sebeplerle ödenen bir işsizlik ödemesidir. Bu kapsamda, işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesi, Genel Sağlık Sigortası primleri[1] ödenmesi hizmetleri sağlanmaktadır. Her ne kadar işçinin hakkı olsa da, işveren talepte bulunmadığı sürece ödenme imkanı yoktur. Ayrıca, bu başvuruda İş Müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin de bulunması gerekmektedir. Bu ödeneğin ödenmesinde işveren ve işçiye bazı yükümlülükler tanınmış ve azami bir süre için kısa çalışma ödeneği tahsis edilmiştir. Cumhurbaşkanı, yeni bir karar almadığı sürece tarihine kadar ödenebilecektir. Kısa çalışma ödeneği, son yapılan yasal düzenleme uyarınca “uygunluk tespitinin” tamamlanmasını beklemeksizin, işverenin beyanına göre çalışana ödenecek, hatalı bilgi halinde ise ödenen ücretler gerekli faiziyle işverenden tahsil edilecektir. Kısa çalışma ödenekleri Mayıs ayından itibaren her ayın 5’inden 5’ine 3 ay için ödenecektir. Prim ödeme şartını sağlamadığı için kısa çalışma ödeneğine hak kazanamayanların daha önce çeşitli nedenlerle kesilmiş yeni işe başlama vs. son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden varsa kalan süre kısa çalışma süresini geçmemek üzere kısa çalışma ödeneği olarak ödenir. İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden, işçinin kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler ise yasal faizi ile birlikte işçiden tahsil edileceğini iletmek isteriz. İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için genel sağlık sigortası primleri ödenmektedir. Söz konusu dönemde kısa ve uzun vadeli sigorta primleri aktarılmaz. Emekli olup bir işyerinde sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan işçi, kendisinden işsizlik sigortası primi kesilmediğinden kısa çalışma ödeneğinden faydalanamayacaktır. Kısa çalışma ödeneği nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir veya temlik edilemez. 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs Covıd-19 Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Covid-19 hastalığına karşı ekonomide yaşanan veya yaşanabilecek bazı olumsuz durumlara karşı çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Mezkur Kanunun 6. maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 23. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine “başvurular,” ibaresinden sonra gelmek üzere “uygunluk tespitleri hariç olmak üzere” ibaresi eklenmiştir. Bu çerçevede kısa çalışma ödeneğine ilişkin yasal düzenlemenin nihai hali aşağıdaki gibidir; “30/6/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni koronavirüs Covid-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, ek 2 nci maddenin üçüncü fıkrasında işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder. Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının II numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekir. Bu madde kapsamında yapılan başvurular, uygunluk tespitleri hariç olmak üzere başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılır. Bu madde kapsamında yapılan başvuru tarihini 31/12/2020 tarihine kadar uzatmaya ve birinci fıkrada belirlenen günleri farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.” İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygunluk tespiti tamamlandıktan sonra, kısa çalışma uygulanacak işçi listesinin değiştirilmesine ve/veya işyerinde uygulanan kısa çalışma süresinin arttırılmasına yönelik işveren talepleri, yeni başvuru olarak değerlendirilmektedir. Koronavirüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma talep eden işveren; buna ilişkin kanıtlarla birlikte Kısa Çalışma Talep Formu ile Kısa Çalışma Uygulanacak İşçi Listesini bağlı olduğu İŞKUR biriminin elektronik posta adresine, elektronik posta göndermek suretiyle kısa çalışmaya başvuru yapabilir. II-Kısa Çalışma Süresinin Kesilmesi Veya Kısa Çalışma Ödeneği Alma Hakkının Ortadan Kalkması İşverenin, kısa çalışma uygulaması devam ederken, normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve işçilere altı işgünü önce yazılı olarak bildirmesi zorunludur. Bu bildirimde belirtilen tarih itibariyle kısa çalışma sona ermektedir. Geç bildirimlere ilişkin oluşan yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir. Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir. III-Kısa Çalışma Süresinde Yapılacak İşsizlik Ödeme Tutarları Nasıl Hesaplanacaktır? -Günlük- kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Ödemelerden sadece damga vergisi kesilmektedir. Günlük En Düşük Ödenek Tutarı 98,10-TL x %60 = 58,86 TL Günlük En Yüksek Ödenek Tutarı 98,10-TL x %150 = 147,15 TL Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, cari yıldaki aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçememektedir. Bu nedenle, tamamen faaliyetin durdurulması halinde yapılan ödemeler her halükarda üst sınır olan aşamayacaktır. Asgari ücretli bir çalışana ödenecek kısa çalışma ödeneğinin tutarı ise aylık olacaktır. COVİD-19 salgınından kaynaklı zorlayıcı nedenlerle kısa çalışmanın yapıldığı ilk 7 günlük süre için ödenen yarım ücret 5510/82. madde uyarınca prim günü 7 gün SPEK tutarı, günlük asgari ücretin altında kalması halinde, günlük asgari ücrete tamamlanarak SGK’ya bildirilmelidir. Kısa çalışmanın başladığı ilk yedi günlük sürede ödenmesi gereken yarım ücret bu süre içinde hiç çalışmayan işçiye ödenecek ücrettir. Yedi günlük süre içinde çalışan işçiye çalıştığı süre azaltılmış olsa bile çalıştığı süreye isabet eden ücreti tam ödenmelidir. Çalışma süresi en az 1/3 oranında azaltılmış işyerlerinde kısa çalışma ödeneğine başvurulsa bile, önceden olduğu gibi tam zamanlı çalışanlar varsa, bu çalışanlar için kısa çalışma ödeneği talep edilmeyerek ücretinin ve primlerinin tam yatırılması gerekir. Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir. Ödemeler PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Ödeme tarihini öne çekmeye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yetkilidir. Kısa çalışmanın günlük, haftalık veya aylık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı işyerinin gelenekleri ve işin niteliği dikkate alınarak işverence belirlenir. Kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile eksik gün gerekçesi “18-Kısa Çalışma Ödeneği” olarak bildirilir. Ancak, kısa çalışma ile birlikte başka bir gerekçe varsa bu durumda eksik gün gerekçesinin “27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler” olarak bildirilmesi gerekmektedir. Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak kaydıyla kısa çalışma süresi kadardır. Zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin III numaralı bendinde ve 40 ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlamaktadır. Bu bir haftalık süre içerisinde ücret ve prim yükümlülükleri işverene aittir. Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir. IV-Kısa Çalışma Ödeneği Vergiye Tabi Midir? İşsizlik sigortası, bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigortayı, sigortalı; bu Kanun kapsamına giren bir işyerinde bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan ve çalıştığı süre içerisinde işsizlik sigortası primi ödeyen kimseyi; işsizlik sigortası primi ise işsizlik sigortasının gerektirdiği her türlü ödeme ile hizmet giderlerini karşılamak amacıyla bu Kanunda belirtilen esas ve usullere göre Devlet, işveren ve sigortalı tarafından ödenen primi; işsizlik ödeneği; sigortalı işsizlere bu Kanunda belirtilen süre ve miktarda yapılan parasal ödemeyi ifade etmektedir. İşsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır. GVK’nın 25/1. Maddesinde ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen tazminat ve yardımlar ile 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen “işsizlik ödeneği” ve 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa göre ödenen işe başlatmama tazminatı gelir vergisinden istisna sayılmıştır. Pek çok hükümde olduğu gibi, gelir vergisinin konusuna dahi girmeyen işsizlik ödemelerinin vergiden istisna olduğuna dair “açıklayıcı mahiyetteki” kanun hükmüne burada da rastlamaktayız. Fakat, işsizlik ödemelerinin bir kısmının işveren tarafından da ödendiği gerçeği karşısında çok da gereksiz bir hüküm olmadığı kanaatine sahibiz. GVK’nın 61. Maddesine göre ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara “hizmet karşılığı verilen” para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin temelinde fiilen verilen bir fikri ve/veya bedeni çalışma bulunmaktadır. Kısa çalışma ödeneği, karşılıksız, herhangi bir çalışma karşılığı olmaksızın ödenen bedel olması, işçi ve işveren ilişkilerinin bulunmadığı gerekçeleriyle gelir vergisinin konusuna dahil değildir. GVK’nın arzi kazançlar kısmında da bu tür bir ödemeyi vergilendirecek gerekçe bulunmamaktadır. V-Kısa Çalışma Ödeneği İvazsız İntikal Midir? 7338 sayılı Veraset Ve İntikal Kanunun 1. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali Veraset ve İntikal Vergisine tabidir. Kanunda geçen “İvazsız intikal” tabiri; hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları; Maddi ve manevi bir zarar mukabili verilen tazminatlar ivazsız sayılmaz. ifade etmektedir. Vergiye tabi unsur, mülkiyete mevzu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün hakları ve alacakların ivazsız bir şekilde veya veraset tarikiyle bir şahsa intikalidir. Kısa çalışma ödeneği, açıkça işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder. Açıkça görüleceği üzere, kısa çalışma ödeneği şartları bulunan, karşılığında açık bir ivaz aranan durumlarda ödenebilen bir ödeme türüdür. Bu ödemenin karşılıksız olduğu iddiası bize göre mümkün değildir. Kanunda aranan koşulu tam sağlayamayanlar da, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar haktan yararlanabilmektedir. Bu ödeme, devletin sosyal devlet ilkesi kapsamında yapmış olduğu yardım ve desteklerden de farklıdır. Bu gerekçelerle 7338 sayılı Kanun kapsamına giren bir durum bulunmamaktadır. Kaldı ki, bu ödemenin bir karşılıksız yardım/bağış/sosyal yardım vs. olduğu iddia ediliyor olsa dahi, 7338 sayılı Kanunun 4/f bendine göre aynı kanunun üçüncü maddesinin a ve b fıkraları şümülüne giren şahısların statüleri gereğince maksatları içinde usulüne uygun olarak yaptıkları yardımların vergiden istisna olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır. Yani, amme idareleri, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, umumi menfaate hadim cemiyetler, siyasi partiler ve bunlara ait olan veya bunların aralarında kurdukları teşekküllerden Kurumlar Vergisine tabi olmıyanların statüleri gereğince maksatları içinde usulüne uygun olarak yaptıkları yardımlar zaten kendiliğinden vergiden istisnadır. Aksi takdirde, Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıklarını gibi hususları da vergi kapsamında değerlendirmek gerekebilecektir. Buna karşın, 7338 sayılı Kanunun 4/g bendinde amme idare ve müesseseleri ve 3659 sayılı Kanuna tabi müesseseler ve amme menfaatlerine hadim cemiyetlerden veya emekli sandıklarından Veya bu mahiyetteki kurumlardan dul ve yetimlere bağlanan aylıklarla bu aylıklar dışında verilen emekli ikramiyeleri ile dul ve yetim evlenme ikramiyeleri ve hizmet müddetlerini doldurmamış bulunanların dul ve yetimlerine aylık yerine toptan yapılan ödemeler ve harb malulleriyle şehit yetimlerine tekel beyiyelerinden ödenen paralar da vergiden açıkça istisna tutulmuştur. VI-Kısa Çalışma Ödeneği Süresince İşverence Yapılan “Ücret Tamamlama Ödemeleri” -Ücret Olarak- Vergiye Tabi Midir? Temel kural olarak işverenler kısa çalışma ödeneğine başvurduğu işçileri için, çalışılmayan süreler için herhangi bir şekilde ücret ödemek zorunda değildir. Bunun tek istisnası, zorlayıcı nedenden kaynaklanan kısa çalışmalarda, çalışmanın yapılamadığı ilk bir haftanın işçiye yarım ücret olarak ödenmesine ilişkin yukarıda yer verdiğimiz kuraldır. Bu ödeme dışında işveren, çalıştıramadığı günler için işçiye ödeme yapmak zorunda değildir. İşçi bu günlere isabet eden tutarı kısa çalışma ödeneği olarak İŞKUR’dan almaktadır. 4447 sayılı Kanunun Ek 2. Maddesi ile, Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ise aksi yönde böyle bir durumun kısa çalışma ödeneği haklarına olumsuz etki edeceğine dair hüküm bulunmamaktadır. Yönetmeliğin 8. Maddesinde “ödeneğin durdurulma” gerekçeleri arasında da “… işverenin ödenek alan işçilerin çalışma süreleri ile ilgili hatalı bilgi ve belge verdiğinin tespit edilmesi ve iş müfettişinin yazılı talebi halinde hakkında hatalı bilgi verilen işçi sayısı da dikkate alınarak kısa çalışma ödeneği durdurulacağı”, 9. Madde de “Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâhaltına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesileceği”, 11. Maddesinde ise “İşveren, ilan ettiği süreden önce normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu; Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı Değişik ibareRG-9/11/2018-30590 işçi sendikasına ve işçilere altı işgünü önce yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bildirimde belirtilen tarih itibariyle kısa çalışma sona erer. Geç bildirimlere ilişkin oluşan yersiz ödemeler hakkında 7 nci maddenin Değişik ibareRG-9/11/2018-30590 11 inci fıkrasına göre işlem yapılacağı” hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle, yasal düzenlemelerde açıkça yer verilmeyen gerekçelerle tamamlama mahiyeti taşıyan ücret ödemelerinin kısa çalışma ödeneğine olumsuz etki etmeyeceğini düşünmekteyiz[2]. GVK’nın 61. Maddesine göre ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara “hizmet karşılığı verilen” para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin temelinde fiilen verilen bir fikri ve/veya bedeni çalışma bulunmaktadır. İşveren, haftalık çalışma süresini kısma gerekçesi ile hak talebinde bulunmuş ise, işçi ve işveren arasındaki istihdam ilişkisi aynen devam etmektedir. Bu nedenle, haftalık çalışma saatinin kısaltılması durumunda fiilen çalışma durumu da devam ettiğinden dolayı yapılan ödemelerin ücret niteliğine, dolayısıyla gider niteliğine etki edecek bir durum bulunmamaktadır. Mükellefler, tamamlayıcı mahiyetteki ödemelerin gelir vergisi tevkifatlarını ise gerçekleştireceklerdir. Teknik anlamda bu ödeme vergi kanunları açısından mümkün iken, çalışma süresini ve SGK prim gün süresini de etkileyebileceğinden bu ödemelerin yapılmasının kısa çalışma ödeneği alınan süreleri de kapsaması ileride yaptırım içeren idari işlemler ile karşılaşma imkanı tanıyacaktır. Zira, kısa çalışma ödemesi çalışılmayan süre için ödenmektedir, ve yasal üst sınırı bulunmaktadır çalışılan süre için zaten fiilen ödeme yapılmaktadır. Çalışılmayan kısma isabet eden tutarın sözleşme bedeli ile yasal üst sınır arasındaki farkın işveren tarafından ödenmesi ve prim bildirgelerinde yer verilmesi sorun yaratabilecektir. Belki bu tür ödemeleri sosyal destek gibi prim matrahına dahil olmayacak unsurlar şeklinde ödemek mümkün olabilir. Faaliyeti tamamen durdurma durumunda ise, işveren tarafından yapılan tamamlayıcı ödemenin durumu ihtilaflıdır. Ortada, işçi-işveren arasındaki sözleşme devam etse dahi, ücret için aranan bir çalışma açık ve net olarak bulunmamaktadır. Bazı görüş sahipleri gelir vergilerinin ödenmesi suretiyle yapılan ödemelerin gider yazılabileceği düşüncesindedirler. Fakat, biz bu görüşü oldukça temelsiz ve hukuka aykırı olarak değerlendirmekteyiz. Bir harcama/borçlanmanın gider niteliği, kanunda sınırlayıcı bir kural, spesifik bir düzenleme yoksa, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili bir illiyet bağının varlığına bağlıdır. Bu gerekçeyle, GVK’nın 61. Maddesine uygun şekilde alınan bir çalışma karşılığında alınan ücret olmadığından gider yazılamayacağı düşüncesindeyiz. Bir gider üzerinden vergi alınması da onun doğrudan gider yazılmasına gerekçe oluşturmayabilecektir. Kaldı ki, bazı gider niteliğindeki vergi ödemelerinin kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasına izin verilmemektedir. Fakat, GVK’nın 61/2. bendine göre evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler ücret sayıldığından yapılan ödemelerin gelecekteki çalışmalara istinaden yapılan ücret sayılarak vergiye tabi tutulması mümkündür. İşveren tarafından doğrudan ileride yapılacak çalışmalar için ödenen bu ücret giderlerinin gider yazılması bize göre yine mümkün değildir. Bu çalışmalar yapılmadan ticari kazancın/kurum kazancının elde edilmesi ve idamesi ile ilgili bir gider bulunmadığından, aktifleştirilerek çalışmanın yapıldığı dönemlerde gider yazılması, fakat nakden veya hesaben ödemenin olduğu tarih itibariyle gelir vergisi kesintisinin yapılması gerekmektedir. Kısa çalışma süresi boyunca istihdam sözleşmesi ortadan kalmamaktadır. Bu sözleşme hükümleri, Kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla yürürlüktedir. Ortada, kanuna karşı hile veya muvazaa yaratabilecek durum bulunmamaktadır. İşverenler ile işçilerin Kanundan kaynaklanan ve idari işlemlerle onaylanan bu özel durumu ispat için yeni bir sözleşme ihdas etmelerine gerek bulunmamaktadır. Zira, tamamlayıcı ödemeleri engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Dip Notlar [1] İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği ödenecek sigorta primi, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. [2] Mükelleflerin gerektiği durumda İŞKUR dan görüş almaları yararlı olabilir. Vergi Borcundan Dolayı Maaşa Haciz Gelir Mi? Maaş Hesabına Bloke. Faal mükellef veya potansiyel mükellef olsun hemen hemen herkesin bir vergi borcu mutlaka vardır. Faal yani aktif mükellef halinde gelir vergisi,katma değer vergisi,stopaj vergisi gibi bir çok vergi türünden dolayı vergi ödersiniz. Potansiyel bir vergi mükellefi iseniz de öğrenim kredisi,motorlu taşıtlar vergisi gibi ara sıra ödenen vergileri bu vergiler için bir vade vardır. Yani son ödeme bu son ödeme gününü geçirirseniz bu vergileri artık gecikme zamlarıyla beraber olur da bu borcunuzu belli bir süre ödemezseniz bu sefer vergi dairesi tarafından maaşınıza ve hesabınıza e- haciz çekmeye çalışırken bu haciz karşınıza çıkabilir. Emekli Maaşına E-Haciz Gelir Mi? Maaş Hesabına Bloke. Emekli maaşı kişinin emekli olduktan sonra hayatını devam ettirmesi için verilen gibi hayatını devam ettirmesi emekli olan birisi artık çalışamaz durumdadır ve bu maaşla yetinmek yüzden devlet olarak bu maaşın korunması yüzden yasal olarak emekli maaşına e haciz olur da maaşınızda herhangi bir vergi dairesi tarafından e haciz varsa, ilgili vergi dairesine giderek bu hacizin kaldırılmasını isteyebilirsiniz. Vergi Dairesine Ne Kadar Ödersem Haciz Kalkar? Maaş Hesabına Bloke. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Maaşınızdaki e -haciz miktarı toplam vergi borcunuz vergi dairesi o anda hesabınızda ne kadar para varsa o para üzerine e haciz bloke konulan tutarı ödediğinizde e- haciz kalkmaz. E -Hacizin kaldırılması için ilgili vergi dairesine giderek borcunuzun ne kadar olduğunu sonra vergi dairesi müdürü ile durumu ne kadarlık bir ödeme yapılırsa haczin kaldırılacağını göre ödemeniz gereken tutarı ödediğinizde icra servisine giderek e -haczin kaldırılmasını talep edebilirsiniz. Vergi Borcu Maaştan Kesilir Mi? Maaş Hesabına Bloke. Diyelim ki herhangi bir vergi borcunuz borçtan dolayı da maaşınıza e haciz uygulandı ise ne yapmanız gerekiyor?Dediğimiz gibi vergi dairesi müdür ile görüşüp borcunuzu ödeyerek haczin kaldırılmasını bir yol ise eğer sabit bir geliriniz varsa toplam borcun belli miktarlarda maaşınızdan kesilmesini talep edebilirsiniz. Bu sayede maaşınızdan her ay yasal oranda vergi borcunuz kesilerek e hacziniz de kaldırılmış olur. Öğrenim Kredisi E Haciz Öğrenim Kredisi Haciz Kaldırma Nasıl Yapılır? Emekli Maaşına Haciz Gelir Mi? Maaş Haczi Nedir? Maaş Haczi Nasıl Kaldırılır? Ayrıca Kontrol Edin Yeni Vergi Affı 2018. Vergi Affı Ne Zaman Çıkacak 2018? Yeni Vergi Affı Ne Zaman Çıkacak 2018? Vergi affı affı var mı 2018?vergi affı … Forum MEVZUAT FORUMU SGK ve VERGi MEVZUATI İşsizlik Ödeneği Alanlar Vergi Mükellefi olursan Ödenek Kesilir Mi ? 0258 1 Yeni Üye İşsizlik Ödeneği Alanlar Vergi Mükellefi olursan Ödenek Kesilir Mi ? Merhaba arkadaş; Ssk'lı çalışan bir kişi İşsizlik ödeneği almaya hayız ve almaya başladıktan sonra. Ödenek sürecinde kendi işini kurmaya karar verir ve kendi iş yerini açarak vergi mükellefi olursa, vergi mükellefiyetinden sonraki ödemeler için tespit durumunda; -İşsizlik Ödeneğini kesilir mi? -Mükellefiyet tarihinden sonra Yapılan İşsizlik Ödemelerini İşkur geri isteye bilir mi? Değerli yorumlarınızı istirham ederim. Saygılarımla 1109 2 Müdavim Üye Evet kesılır ve odenek aldıgı tarıhlerde vergı mukellefıyetı var ıse odenenlerı de faızı ıle bırlıkte gerı oder. Soylekı da ıssızlık maası almaya hak kazında ve da iş yerı açtı ve tespıt da yapıldı ise dan ıtıbaren ödenenlerın hepsı gerı faızıyle odenır Yetkileriniz Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok BB kodu Açık Smileler Açık [IMG] Kodları Açık [VIDEO] code is Açık HTML-Kodu Kapalı Forum Kuralları

vergi mükellefi işsizlik maaşı alabilir mi